Zeynep Mansur: Kazada öldüm sandılar

En son ocak ayında “Hadi Git” single’ın vesilesiyle buluşmuştuk. O zamandan bu yana neler yaptın?

– Hâlâ aynı şekilde çalışmaya devam ediyorum; bir işkolik olarak. “Hadi Git”in hemen arkasından nasıl bir şarkı yaparım diye çalıştım. Çok sevdiğim bir Rafet El Roman şarkısı vardı; “Yıllar Sonra”. Arabada giderken radyoda çıktı. Dedim ki “İşte aradığım şarkı”. Yine bir cover şarkı çıktı karşıma ama çok mutlu oldum. Ona karar verdim.

Ne zaman çıkıyor?

– 12 Temmuz’da (bugün). Bayağı uğraştım bu şarkı için. Ama çok şanslıyım, devler ligiyle çalıştım. Sözleri Rafet El Roman’ın, müzikleri Can Sanıbelli’nin. Sözleri o kadar romantik ki. Beni benden alan bir şarkı. Düzenlemesi Mustafa Ceceli’nin şahane imzasıyla. Bitmedi; Feyyaz Kuruş’un vokali var. Onun dışında Ayşen ve Mustafa Ceceli’nin de vokalleri var. Yani tam ‘devler ligi’. Çok kıymetli dostlarım destek verdi. Klibi de Cihan Nacar çekti. Hem arkadaşım, hem yönetmenim oldu. İlk deneyimi ama ben onun gözüne çok güveniyorum. Onu zorla, iterek yönetmen yaptım! (Gülüyor)

BÜYÜK BİR KAZA GEÇİRDİM HAYATIMIN 1 YILI YOK

Çekimler nasıl geçti?

– Beni duygulandıran anlar oldu. Gözyaşlarımı izleyeceksiniz. Gerçek gözyaşları…

Nasıl ağlayabildin?

– Ben 19 yaşında çok büyük bir trafik kazası geçirdim. Hayatımın 1 yılı yok. 19’la 20 yaş arası. Çok büyük bir kazaydı. Arabayı kullanan arkadaşım vefat etti. O 22 yaşında, ben 19 yaşındaydım. Hatta ‘öldü’ deyip benim de üzerimi örtmüşler. Sonra elimin kıpırdadığını görüp “Bu kız yaşıyor” diye hastaneye götürmüşler. Yani ikinci hayatımı yaşıyorum.

Nerede oldu o kaza?

– Ankara-Polatlı civarında. Eskişehir’de üniversitede konser vermiştim, oradan dönüyorduk. Beni kaldırdıkları hastanede durumum ağır olduğu için Ankara’ya sevk ettiler. İki abim var benim, onların acilde beni görünce bayıldığını gördüm. Meğer çok kötü haldeymişim.Yüzüm tanınmayacak hale gelmiş. Kıyafetlerimden ben olduğumu anlamışlar. Beynimde kan pıhtılaşması da olmuş. Kafam yastık büyüklüğünde şişmiş. 2 gün beyin cerrahide yattım, çünkü hafızam gitmişti.

İyileşme sürecin ne kadar sürdü?

– Çok genç olmamın verdiği avantaj sanırım, beyin kendi kendini yenilemiş, pıhtı dağılmış. Hastane süreci 2 ay sürdü. Bir 6 ay da evde tedavi oldum. 55 kilodan 30-35 kiloya kadar düştüm.  6 ay değneklerle yürüdüm. Çok zorlu bir süreçti. Bende de gerçekten ciddi travmalar bırakmış. Ben hep geçtiğini düşünüyordum ama bazen küçük bir şeyden o kadar etkileniyorum ki. Klibe dönersem; o evde yattığım dönemde Sertab Erener’in bir şarkısı çıkmıştı. Her dinlediğimde hüngür hüngür ağlıyordum. O anki ruh halimi anlatan bir şarkıydı. Klip çekiminde de en yakın arkadaşım yanımdaydı. “Nasıl ağlayacağını biliyorum” dedi ve o şarkıyı açtı. O anda hüngür hüngür ağlamaya başladım.

Yaşadığın bu trajik olaydan sonra mucizelere inanıyor musun?

– Teşekkür ederim. Tabii, kesinlikle inanıyorum. Şu an yüce Allah’ın hediyesi, ikinci hayatımı yaşıyorum.

AŞK ACISIYLA YIKILANLARI ÇOK BOŞ BULUYORUM

Bu hayatta seni en çok ne zorlayabilir?

– Hiçbir şey. O süreçte bir sürü olay oldu. Ailemle de sorunlar yaşadım. Tek başıma gittim bir yerde kaldım. Ve tek başıma iyileştim. Bu noktada iyileşip hayata tutunabilen beni hiçbir şey yıkamaz. Bazıları aşk acısıyla falan yıkılıyor ya, çok boş buluyorum.

Ailen yanında değil miydi?

– Değildi. Ama dostlarım hep vardı. Çok cesur bir çocuktum. Her şeyi tek başıma yaptım bu hayatta. Bununla da gurur duyuyorum.

Şu anda ailenle görüşüyor musun?

– Görüşüyorum. Benden sonra annem de kaza geçirdi. Kıyamayıp gittim, öyle barıştık.

‘ÇOCUĞUMUN BABASI OLUR’ DİYEBİLECEĞİM  BİRİ KARŞIMA ÇIKMADI

Güzelliğinle de konuşulan birisin. Neden evlenmedin?

– “Bu benim çocuğumun babası olur” diyebileceğim biriyle karşılaşmadım. Ve gerçek anlamda âşık olduğumu düşündüğüm birisi de karşıma çıkmadı.

Nasıl biri çocuğunun babası olabilir?

– Bir kere merhametli, vicdan sahibi, saygılı, vefalı olmak zorunda. Öyle biri karşıma çıkmadığı için evliliğe gitmedi ilişkilerim.

18 YAŞINDA ANNEMDEN GİZLİ BURNUMU YAPTIRDIM

◊ Estetiğin var mı?

– Burnumu yaptırmıştım 18 yaşında. Onu da annemden gizli yaptırdım. Annemi aradım, “Ben burnumu yaptırdım” dedim. Görünce şoke oldu. Bir de lokal anesteziyle oldum, param ona yetmişti. Ne kadar cesurca değil mi? Çok gözü kara bir çocuktum, hâlâ öyleyim.

SİGARA İÇENE GÜVENİLMEZ!

  Formunu nasıl koruyorsun?

– Her sabah, saat 6-7 gibi yürüyüş yapıyorum. Bu yürüyüşte beni en çok rahatsız eden, yerlere atılan sigara izmaritleri. O izmaritlerdeki plastik doğayı mahvediyor. Sigara içen biriyle asla birlikte olamam. Sigaranın kokusundan ve pisliğinden nefret ediyorum. Hele içip yere atan birisine tahammülüm yok. Sigara içen insanları güvenilmez buluyorum, kendisine acımayan bir insan sana neler yapabilir! Deniz kenarına inip yürüyorum. Torba alıp plastik şişeleri topluyorum. Katıldığım her programda da mümkün olduğunca bunlardan bahsetmeye çalışıyorum. Sıkı bir çevreci olduğumu sanırım anlatabilmişimdir.

 

 

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir